BİR GARİP BİR GARİBAN, İLLAKİ ZİLLİ BİR ADANA,
SEYHAN, CEYHAN MASALI
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Varsın diye gitmiyorum, yok diyorlar yine gitmiyorum,
Unutalı tadını ne çok oldu o çok acılı tatla kebaplarını,
Göde’nin şalgamını, hep önünden geçtiğin bici ciyi,
Unuttum desem belki doğru, belki yanlış bilemem,
Unutturdun bir inatla hani derler ya çoluk çocukla,
Çoluk çocuk, iş güç yaşamın geçen güzelliği adına…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Unuttum gündüzlerini sıcaklarını serseri yağmurlarını,
Ne deli kadınsın sen unutturdun tuzunu şekerini tadını,
Unutturdun bende kalan beni yıkadığın şampuanını,
Unuttum gecelerinin ışıklarını, Seyhan’ın buğu nemini,
Unuttum doğduğum yermiş Ceyhan, onun da sanı-adını,
Ulan Allah’ın sevdası, yürekte acısı, alayına zilli karısı…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Unutamadıkça ben, unutturuyorsun bilerek ama isteyerek,
Üstelik nurlarla süslenmiş adını, aşk ebesinden gizleyerek,
Unuttum üzümlerin yaşının, anasonlu rakıda iziyle tadını,
Unuttum aşkını meşkini çok oldu pamuk şekersizliğim de,
Çok oldu domat diyen sesleri unuttuğum sabah ayazında,
Kaynamış nohut alıp da, pilava kattığını unuttum ebemin…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Yeksanı figanla yok oldun da körün oldu bak gözlerim
Bir görünüp yoksun sonra, ölsene lan, ölsün Adana’da,
Unutturduğuna bakıyorum sonra topluyorum çarpıyorum,
Çıkartmayı bölmeyi bilmem ki ben, öğretmedin ki sen,
Lunaparklarda atlı karıncalara binip binip adını yazdığım,
Renkli kağıtlarda adını tadını, küfürler katarak fırlattığım…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Resimlerine bakıyorum o sensin, yani unutmamışlığım,
Yüreğinde canım canım diyerek atıyor, canlanışlarım,
Yüreğime bakıyorum gel al canımı canına kat diyor ya,
Varsın diye gitmiyorum inatla, yok diyorlar gitmiyorum,
Unutalı tadını ne çok oldu o çok acılı kebapçıların adını,
Göde’nin şalgamını, hep önünden geçtiğin bicici adamı…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Unuttum desem belki doğrudur, belki yanlış bilmem,
Belki unutturduğun yalan, unutmadığımsa doğrudur,
Ne maksatla gönderdin ki geçen yılın bayram kartını,
Mutlu bayramlar yazıyor üstüne üstelik üstünde sana,
Ulan ben altında üstünde senli olmayan her kartına da,
Senin kokun tadın, rengin ışığın olan, her şeyin adına da…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Bir mum yakayım, iki tur yapayım, köşeden sapayım,
Kurbanın olayım unuttum, yok ya, unuttum sanıyorum,
Unutturdun unuttun sayıyorum, ben seni yaşadığımı,
Bugün, yarın, sonraki gün, ay ve yıl, asırlarca kokunda,
Kollarında, yüreğinde yaşamak yaşlanmak istiyorum,
Gitmiyorum, gel de demiyorsun, yok artık Seyhan’ım…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
Yok artık Ceyhan’ım, yitirdim Lokman Hekim misalindeki,
Seni sevdiğim reçetedeki aşkın gizli şifreleri uçtu suya,
Senden vazgeçilmezliğimdi, senle yaşanır ölümsüzlüktü o,
Unuttum, unutturdun, açsam kapımı koklasam hav(v)aları,
Yağmur olup yağıyorsun, yıldırımlarınla canımı yakıyorsun,
Kapatsam boğuluyorum, beklesem zilli seni, unutturuyorsun…
Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…
ÖNER SAMANLI
Bir garip bir gariban, illaki zilli bir Adana, Seyhan, Ceyhan Masalı
03.10.2012 Patnos AĞRI