12 Ekim 2012 Cuma

BİR GARİP BİR GARİBAN, İLLAKİ ZİLLİ BİR ADANA MASALI



BİR GARİP BİR GARİBAN, İLLAKİ ZİLLİ BİR ADANA,
SEYHAN, CEYHAN MASALI


Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Varsın diye gitmiyorum, yok diyorlar yine gitmiyorum,
Unutalı tadını ne çok oldu o çok acılı tatla kebaplarını,
Göde’nin şalgamını, hep önünden geçtiğin bici ciyi,
Unuttum  desem belki doğru, belki yanlış bilemem,
Unutturdun bir inatla hani derler ya çoluk çocukla,
Çoluk çocuk, iş güç yaşamın geçen güzelliği adına…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Unuttum gündüzlerini sıcaklarını serseri yağmurlarını,
Ne deli kadınsın sen unutturdun tuzunu şekerini tadını,
Unutturdun bende kalan beni yıkadığın şampuanını,
Unuttum gecelerinin ışıklarını, Seyhan’ın buğu nemini,
Unuttum doğduğum yermiş Ceyhan, onun da sanı-adını,
Ulan Allah’ın sevdası, yürekte acısı, alayına zilli karısı…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Unutamadıkça ben, unutturuyorsun bilerek ama isteyerek,
Üstelik nurlarla süslenmiş adını, aşk ebesinden gizleyerek,
Unuttum üzümlerin yaşının, anasonlu rakıda iziyle tadını,
Unuttum aşkını meşkini çok oldu pamuk şekersizliğim de,
Çok oldu domat diyen sesleri unuttuğum sabah ayazında,
Kaynamış nohut alıp da, pilava kattığını unuttum ebemin…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Yeksanı figanla yok oldun da körün oldu bak gözlerim
Bir görünüp yoksun sonra, ölsene lan, ölsün Adana’da,
Unutturduğuna bakıyorum sonra topluyorum çarpıyorum,
Çıkartmayı bölmeyi bilmem ki ben, öğretmedin ki sen,
Lunaparklarda atlı karıncalara binip binip adını yazdığım,
Renkli kağıtlarda adını tadını, küfürler katarak fırlattığım…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Resimlerine bakıyorum o sensin, yani unutmamışlığım,
Yüreğinde canım canım diyerek atıyor, canlanışlarım,
Yüreğime bakıyorum gel al canımı canına kat diyor ya,
Varsın diye gitmiyorum inatla, yok diyorlar gitmiyorum,
Unutalı tadını ne çok oldu o çok acılı kebapçıların adını,
Göde’nin şalgamını, hep önünden geçtiğin bicici adamı…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Unuttum  desem belki doğrudur, belki yanlış bilmem,
Belki unutturduğun yalan, unutmadığımsa doğrudur,
Ne maksatla gönderdin ki geçen yılın bayram kartını,
Mutlu bayramlar yazıyor üstüne üstelik üstünde sana,
Ulan ben altında üstünde senli olmayan her kartına da,
Senin kokun tadın, rengin ışığın olan, her şeyin adına da…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Bir mum yakayım, iki tur yapayım, köşeden sapayım,
Kurbanın olayım unuttum, yok ya, unuttum sanıyorum,
Unutturdun unuttun sayıyorum, ben seni yaşadığımı,
Bugün, yarın, sonraki gün, ay ve yıl, asırlarca kokunda,
Kollarında, yüreğinde yaşamak yaşlanmak istiyorum,
Gitmiyorum, gel de demiyorsun, yok artık Seyhan’ım…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…

Yok artık Ceyhan’ım, yitirdim Lokman Hekim misalindeki,
Seni sevdiğim reçetedeki aşkın gizli şifreleri uçtu suya,
Senden vazgeçilmezliğimdi, senle yaşanır ölümsüzlüktü o,
Unuttum, unutturdun, açsam kapımı koklasam hav(v)aları,
Yağmur olup yağıyorsun, yıldırımlarınla canımı yakıyorsun,
Kapatsam boğuluyorum, beklesem zilli seni, unutturuyorsun…

Adana’ya değil, Ceyhan’dan, Seyhan’a,
Kar yağıyor, kardan adamları yok,
Yani unuttum mu desem,
Yani unutturdun mu desem,
Oraları(nı), buraları(nı)…         


ÖNER SAMANLI

Bir garip bir gariban, illaki zilli bir Adana, Seyhan, Ceyhan Masalı

03.10.2012 Patnos AĞRI








YASEMİN ÇİÇEĞİM, SEVDAMIN MELEĞİ GİBİSİN..


ANKARA- DENİZLİ-İZMİR’İM GİBİSİN…
YASEMİN ÇİÇEĞİM, SEVDAMIN MELEĞİ GİBİSİN..

Gözlerimde yaşsın, yüreğimin bitmeyen anbean sancısı,
Gözlerin güzel, sözlerin, özlemin güzel, telvelerin falcısı,
Talihlerin en özeli, sevgisi tarifsiz makamların en güzeli,


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir gibisin…
Yaseminler arasında en özeli yasemin çiçeğimsin sen…
                                                                                   

Sözlerimin gizemli şiiri, yüreğimin en hüzzam şarkısı,
Yazları güzeli, kışları güzeli, yüreğimin sevgili en özeli,
Elleri güzel, işvesinde nazı endamıyla yakışın en güzeli,


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir gibisin…
Yaseminler arasında en özeli yasemin çiçeğimsin sen…


Sevdaların bitimsiz dinmeyen çağlayanı, soğuk pınarı,
Dillerde dil, gözlerde göz, rubalarda sevdaların rüyası,
Havası güzel, yeli güzel, çiçeklerinde misle balı güzeli,


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir gibisin…
Yaseminler arasında en özeli yasemin çiçeğimsin sen…


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir’im gibisin…
Şarkılarda dil, bestelerde bülbül, makamlarda na’rım gibisin…


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-İzmir-Denizli’m gibisin…
Bende sen, varsan da yoksan da, hep yar’sın, varım gibisin…


Sevgili güzelimsin sen, İzmir-Denizli-Ankara’m gibisin…
Şiirler, şarkılar, makamlar usuller, bestelerde canım gibisin…


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir’im gibisin…
Yaseminler arasında en özeli yasemin çiçeğimsin sen…


Sevgili güzelimsin sen, Ankara-Denizli-İzmir’lim gibisin…
Yaseminler arasında en özeli yasemin çiçeğimsin sen…


DEĞİŞKENLİĞE TABİ OLABİLİR SÖZCÜK BİGİLERİ:
na’rım : ateşli sevdam
Dil-rübt = Gönül kapan, pek güzel ve dilber.
Keh-rübâ, geh-rübâ = Seman kapan, kıl ve çöpleri çeken değerli sarı taş.
Ahen-rübâ = Demiri çeken, mıknatıs.

Beste: (!)
Makam: Hüzzam, Hicazkar, K.Hicazkar veya bestekarıyla maruftur.

Güfte: Prof. Dr. Öner Samanlı

30.08.2012 Denizli

SİLİFKE’NİN GÜZELİ YÜRÜĞÜM (K)GIZ AYŞE’M…



SİLİFKE’NİN GÜZELİ YÜRÜĞÜM (K)GIZ AYŞE’M…

*(Mersin-Silifke Yöresinden türkü formatında oyun havası güftesi)



Kara tavuk gak gak da, gıdak gıdak, gıdak da gak dedi
Bak istersen horozum, bak yumurtam sımsıcak dedi,
Kara tavuk gıdaklar da, susar mı hiç yağız çilli horozum,
Seni gidi aç kara tavuğum, git de civcivlerine bak dedi…


Bir yar sevdim Silifke’den de, An(k)gara bize çok uzak dedi,
Hop ninnayı ninnayı can Ayşem, canımda cansın sen Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya yavan çökeleği, ayranı tuzu bol Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya, Silifke’nin güzeli Yürüğüm (k)gız Ayşe’m…
 


Silifke’den Mersin’e öter kekliğim, yüreği yanar gelin kızların,
Ötesi Gülnar ile Mut, sevdalar çağırır, çağıldar kavalı çobanın,
Yar nazlı, ben nazlı, anası kızından hem işveli hem de nazlı,
Silifke’den Göksu’ya akar gider, yanıp gider, yanar gençliğim…



Kara tavuk gak gak da, gıdak gıdak, gıdak da gak dedi
Bak istersen horozum, bak yumurtam sımsıcak dedi,
Kara tavuk gıdaklar da, susar mı hiç yağız çilli horozum,
Seni gidi aç kara tavuğum, git de civcivlerine bak dedi…



Bir yar sevdim Silifke’den de, An(k)gara bize çok uzak dedi,
Hop ninnayı ninnayı can Ayşe’m, canımda cansın sen Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya yavan çökeleği, ayranı tuzu bol Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya, Silifke’nin güzeli Yürüğüm (k)gız Ayşe’m



Asker oldum piyade, piyadeyim de Silifke’den aldım teskere,
Gülnar, Aydıncık, Mut gezdim de, Anamur’da verdim molayı,
Gül Ayşe’m gözlerimde tüter, sıkmaları çökeleği tuzlu Ayşe’m,
Anası kızından işveli, cilveleri içimi yakan, ayranı buzlu Ayşe’m…



Kara tavuk gak gak da, gıdak gıdak, gıdak da gak dedi
Bak istersen horozum, bak yumurtam sımsıcak dedi,
Kara tavuk gıdaklar da, susar mı hiç yağız çilli horozum,
Seni gidi aç kara tavuğum, git de civcivlerine bak dedi…



Bir yar sevdim Silifke’den de, An(k)gara bize çok uzak dedi,
Hop ninnayı ninnayı can Ayşem, canımda cansın sen Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya yavan çökeleği, ayranı tuzu bol Ayşe’m,
Gel sıkmaya sıkmaya, Silifke’nin güzeli, Yürüğüm (k)gız Ayşe’m…


Formatı: Türkü/Oyun Havası
Sözleri :  Prof. Dr. Öner SAMANLI
Çankaya – ANKARA
11.Ekim 2012