28 Eylül 2012 Cuma

KAŞIMSIN DESEM ÇIK, AŞ(K)IMSIN DESEM ÇIKMA yada PANDORA'NIN KUTUSUNA SÜLEYMAN'IN BALDIZINA



KAŞIMSIN DESEM ÇIK, AŞ(K)IMSIN DESEM ÇIKMA
Yada
PANDORA’NIN KUTUSUNA, SÜLEYMAN’IN BALDIZINA

Aklım başımda durmuyor ki, yaşlar gözlerde sarhoş,
Tıpkı fallik kızların sevdaları gibi, aykırıyım sevgisiz,
Duvarlardaki, ağaçlardaki kalplerin tam orta noktası,
Acımasızca kazınarak boyanmış şiirlerin bıçak sırtıyım…
..
.
Pembe bulutlar var diyorlar da sizin oraların dağlarında,
Haydi binin o zaman uçan halıya afillenelim toz duman,
Şaşkın, şarkıların tümüne inat, yankılı sesimizle yırtık,
Dondan çıkmış gibisine abartılı bir kış gününden yaza,
Bir o yana bir bu yana fır dönerek sevgilerimizi sunalım…
..
.
Yel değirmenleri de yok ki artık savaşacak ne yapılsa ki,
Sevgiler yangın yerinden öte yerlerde sanki kır kırlangıçları,
Sanki, kelebek misali heyecanıyla unutmuş çoktan tırtıllığını,
Çalıyor yüreğindeki davullarını, sesi verirken kör kemancı…
..
.
Hava bulutlu yada güneşli varsın olsun ne yazar yazmaz ki,
İki kere iki ister dört, bana göre fark etmez ki olsa da kırk iki,
Anlamam ki, kavun karpuz mu onun bunun kızında kaş karası,
Bana gerekli bekçi Süleyman’ın evde kalmış semizli baldızı,
Üstelik gökyüzünün o, alı moruna karışmış renkli çoban yıldızı…
..
.
Ay buluttan ana üryan yaseminde gebe, yeter ben ikizdeyim,
Üstüne üstlük kör bir allı yeşilliğe bebe gibiyim mislidir kokum,
Belki zevkte yada renktesin, kesin sevmek yakışmıyor ellerine,
İçinde tut çıkartma en buramla hislerini okşayamam korkma,
Gelirken sensizliğin çok ama çok ötesinde bir falın falcısına…
..
.
Gönderdiğim fistan dar geliyorsa gönder giyerim sensin diye,
Belki de unuttun çoktan üveyiklerin çiftleşme zamanı seslerini,
Belki anımsıyorsun, unutmuşta olabilirsin, kuşluk zamanlarını,
Randevumuz vardı 22 Ağustosta rıhtımda gelmedim biliyorum,
İnsanoğlu kimi zaman sever olgununu dutun, incirin, üzümün,
Benim tercihimse daim, tavada yeni kızarmış kadınbudu…
..
.
Sev sev, seveni severim, öp öperim de birde, este uzu billah,
Şek şek şekerimsin, elma şekerimsin, hepyektesin ya yeminle,
Bir elime geç yemini billâh, ya resul Allah derim önce ve sonra,
Sımsıkı sıkar da, durmaksızın, sıkarım sıkarım, sımsıcak seni…
..
.
Yağmur yağdı yine, ama yoktu ki şair olmaya gerek şimşeği,
Gözbebeklerimden aşağıya doğru yalnızdı bu yüzden şiirler,
Sizin oralara doğru savrulurken çalı çırpı, topluyor kadınlar,
İçimden içine fırlıyor sürekli bir ayrık otu, şiirlerimin kraliçesi…
..
.

Ateşli oklarda yeminle ısrarcı arzular da, billahi içimde içine,
İçinden kopan doğum sancıları gibi içten ve dışa fırlayarak,
Deli deli küpeli değil üstelik, kel alaka afili bir zevkin doruğu,
Bilirsin aklım da, fikrim de çoktandır zilli, öper kör tuttuğunu…
..
.
Bitti bıraktığın şampuanın, soldu esrik resmin güneşten,
Saçlarım sevda kuşlarına acemi çalı çırpıdan iğreti yuva,
Keman kaşlı yar söyle aşkını bana değilse git ol kadıya,
Kaf dağına da yankılansın, uyandır da bitsin bu kör rüya…
..
.
Çillenip de filizlenen, filizlerinde yüreğimden çiçeklenen,
Savur o zümrüdü Anka kuşunun tüylerinde sevdalarını,
Renkli kanatlarını ve saçlarını okşarken şehvetli rüzgâr,
Okşayamam ki göğsünde sakladığın, kaktüslerin incirini…
..
.

Ayvalarda, narlarda, elmalarda, bilirim okşamayı koklamayı,
Alı balına bezenmiş mis kokulu, şeftalilerde tattım yıllarınca,
Yıllarınca seni öpüp okşar gibi, kara basma iz olur dercesine,
Üstelik üşüme orada yalnızlığından, çıkıp tepinsen üzerime,
Tozun izin kalsın üstelik şöyle dört yanımda, kalsın izinde…
..
.
Üstünden üstüme aksın, üşüyen yüreğimi Pandoran yaksın,
Kan ter içerisinde kalan ben değilim ki sevdaların arka kapısı,
Yasemin çiçekli yoldan ötede kaynayan aş(k)larla buharlaşan,
Kaşımsın desem çık, aş(k)ımsın desem çıkma, şiir dersem bil,
Benim o yürek yangını, koş gel ister sağ istersen sol yanıma…
..
.
Bak yeminle bu son bir dahası yok, acıdı çok acıyor yanağım,,
Ayartıyor göçmen kuşları haydi gidelim de, bir iki el atalım diye,
Yahut uçalım başka yuvalarda vardır elbette semiz otlu börek,
Ses sedan da yok nasılsa, baktıkça gelişine bir o bir bu yana,
İnmelerden usandım yüreğime, acıları kalıcı oluyor ya yıldım,
Bilirsin uğraklarımdır, dondurma yalamaktaki alışkanlıklarım…
..
.
Ne diyebilirim ki, “Yılları durduracak, Güneşi doğduracak,
Bir sevgi” var mı ki, sizin oralarda, söylesen de gitse vebalin,
Eniştenden, amcan ve dayından, üst kattaki zilli Hatçe’den,
Göçüvermeden, göçürüvermeden, göçmen kuşları göç etmeden,
Haydi tut ellerimi, gözlerinle tut, dudaklarınla yapış, bana alış,
Ses ver giriş yap şarkıya “Nihansın dideden ey mest-i nazım”…

Şiirci Çocuk
21.09.2012






11 Eylül 2012 Salı

SAÇI UZUN AKLI GÜZEL SEVCÜLÜM



Gökyüzünde her sabah güneş,
Her gece ay ve yıldızlar nasıl,
Doğmakta ise önlenemez şekilde,
İşte sevcülüm sende bende,
Her gün doğumunda ve,
Her gecenin başlangıcında,
İçimde doğuyor,
İçimde büyüyor,
Ve içten içe,
Çoğalıyorsun,
Çünkü sen benim,
Saçı uzun aklı güzel,
Sevcülümsün !..

ŞİİRCİ ÇOCUK
10.09.2012